20 Aralık 2008 Cumartesi

Teknolojik ŞANS..?

Evet..! Bilgisayar dan dünyaya bakmaya çalışıyorum.Bu güzelliği ucundan olsa bile,yakalamış olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.Çünkü çocukluğumun imkanlarını? belki de imkansızlıklarını düşündükçe arada çok çok yolların,mesafelerin olduğu muhakkak.Birgün Yasemin ile(kızım) sohbetlerimizden birinde,bugünkü telefonla iletişimin,(Eve yaklaştım, geliyorum-aşağıda, kapıda arkadaşımla sohbetteyim-yokuştan aşağı yürüyorum-ben filanca yere gidiyorum;haydi sen de oraya ak .tarzı haberleşmelerin dışında)Eskiyle bağdaşamayacak kadar uzaklığını anlattığımda hayretle dinleyişini unutamam.Bilenler bilir.onlara şöyle bir eskiye gidiş olsun.Bilmeyenler de eskiyi duysun tadında anlatmak istiyorum.
Evet!çocukluğumda oturduğumuz apartmanda (apartmanlar;en fazla 5-10 daireli.Bugünkü gibi 30-70 daireli koca bloklar,siteler de yoktu zaten :))değil oturduğumuz sokakta,hatta mahallede 1-2 telefonlu ev vardı. hatta dükkanların bile;birçoğunda telefon yoktu.(Telefon bağlatma talebi yapılır 10-15-20 sene sonra telefon bağlanma hakkı elde edilirdi.)Şehirler arası görüşme yapabilmek,öyle kolay değildi.Telefon olan yerden arama yapmak istediğinde;şehirler arası arama müdürlüğüne:(normal,acele,yıldırım,tercihlerinden biri seçilerek;telefon numarası sabah saatlerinde kayıt verilirdi.(tabii ki konuşmak istediklerin de telefon sahibi ise)Akşam olur hala telefonun bağlanamaz:kızar sinirlenir verdiğin kaydı iptal ederdin veya ertesi gün'e kadar bekleyebilirdin.
Sizde ve aramak istediğiniz yerde telefon yoktu genelde.O zaman da PTT ye gider, aramak istenilen şehir veya kasaba ad,adres bilgileri yazdırılır davetiyeli telefon görüşmesi istenirdi.Tabii bu kayıttan sonra??saatlerce bekleme başlar PTT de telefon görüşmesi yapmak isteyen bekleyiciler arasında;sohbetler ,muhabbetler bazen de şikayetler oluşurdu.Konuşmak istediğin kimselerin evine en yakın PTT de çalışan bir görevli, o adrese gider,telefon davetiniz var PTT ye gelin derdi.Davet alan kişi PTT ye gider,nihayet saatler sonra iki PTT arasında kurulan bağlantı ile aradığınız kişiyle sevinerek hasret giderir,konuşabilirdiniz.=))eeeeeee birde bugüne bakın.!HanifePehlivanoğlu

2 Yorum:

saat: 21 Ocak 2011 14:50 , Anonymous Adsız dedi ki...

hanife abla ,içim bir tuhaf oldu.bende o günleri hayal meyal hatırlıyorum.şimdi telefonsuz evden çıksak bir eksiklik duygusu yaşıyoruz.aslında ne kadar da özgürdük o zamanlar, böyle bağımlılıklarımız yoktu.teknoloji iyimi kötümü bazen karar veremiyorum.
sema parlak

 
saat: 21 Ocak 2011 15:43 , Anonymous Adsız dedi ki...

Evet Semacım doğru söylüyorsun,"aslında nekadar da özgürdük".Madalyonun bir diğer yüzü de cep telefonları çok acil hallerde gerçekten güzel de; ne vuslatların heyecanını bıraktı ne de özlemleri,ne süpriz karşılaşmaları bıraktı ne de süpriz ziyaretler yapabilmenin hazırlıklarını, ne mektup beklemenin tatlı merakını bıraktı ne de mektup yazmak telaşesiyle, süslü kağıt bulabilmek için kitapçı kitapçı dolaşmanın tadını.Getirilerimi çok, yoksa götürdüklerimi.........sevgiler

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa